Her şeyden önce duvarlar vardı. Dünya yok olup gerçeklik parçalandığında da orada olacaklar.
Mavi, kendini bildi bileli duvarlarla örülü Cennet Bahçesinin içinde yaşamıştı. Burada doğmuş büyümüş, bahçede geçen asırların öykülerini dinlemişti.
Bir gerçek vardı ki duvarlar aşılamazdı. Böylece bahçe iki zıt kutba ayrılmıştı. Dindarlar ve serseriler. Bahçe ve özüne dair radikal iki farklı görüşe sahip iki kesim. Başka düşünce yok. Sorgulama yok. Duvarların ötesi diye bir şey yok.
Mavi, duvarların üstüne çıkıp öte diyarı ve yeryüzünü görebilen tek kişiydi. Kimse ona inanmasa bile… Ve gerçekliğin özünü keşfedip bahçeden ayrılacaktı. Ebediyen. Bu, dünyanın sonu demek olsa da.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.